“Küçük Aylan’lar Ölmesin” Midilli’den Yüzdü

Çanakkaleli yüzücü Süreyya Yörük, “Küçük Aylan’lar ölmesin” sloganıyla insan kaçakçılığına dikkati çekmek için Yunanistan’ın Midilli Adası’ndan Ayvacık ilçesine yüzdü.

Kaçak göçmenlerin Midilli Adası’na geçmek için kullandıkları Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu beldesinde yaşayan 48 yaşındaki Yörük, yasa dışı geçişlere ve bu süreçte hayatını kaybedenlere dikkat çekmek için Midilli’den Türkiye’ye yüzmeye karar verdi.

Yunanistan’ın Midilli Adası’ndan Çanakkale’in Ayvacık ilçesindeki Sokakağzı mevkisine yüzen Süreyya Yörük, yaklaşık 10 kilometrelik mesafeyi 4 saat 12 dakikada katetti. Daha önce Boğaziçi, Çanakkale Boğazı ve Meis-Kaş yüzme maratonlarını tamamlayan, 2013 yılında ise 11 arkadaşıyla Fransa ve İngiltere arasındaki Manş Denizi’ni geçerek bir başarı daha elde eden Yörük, “Küçük Aylan’lar ölmesin” sloganıyla insan kaçakçılığına dikkati çekti.

Süreyya Yörük, gazetecilere yaptığı açıklamada, son yıllarda çok sayıda kişinin bu yolda hayatını kaybettiğini söyledi.

Bu konuda farkındalık yaratmak istediğini ifade eden Yörük, “Hep böyle Midilli’ye bakıp düşünürdüm ‘Buraya yüzülür mü’ diye? Sonra yıllar geçince mümkün olduğunun farkına vardım. Fakat içimden hiç gelmedi. Çünkü her sene ölüm haberleri, mülteci sorunları… ‘İnsanlar bu yollarda ölürken ben sportif amaçlı yüzmemeliyim’ dedim. Bir yıl, iki yıl, sonra dedim ki ‘Niye bunu (Aylan’lar ölmesin) diye slogan haline getirmiyoruz.’ Bunu bir yıldır planlıyoruz.” diye konuştu.

Dün sabah Ayvalık’tan yola çıktıklarını anlatan Yörük, “Midilli sahillerinde karaya oturmuş, parçalanmış tekneler var. Bunlar mültecilerin karşıya geçmeye çalışırken parçalanan tekneleri. Binlerce kişi bu sahillerde ölüyor ki bunların bir kısmı bulunanlar. Bulunamayan naaşlar da var. Türkiye’den Yunanistan’a yüzmek daha kolay. Akıntılar o yönde. Fakat ben ters yüzmek istedim. Göçün tersine dikkati çekmek istedim. Orta Doğu’da petrol uğruna, su uğruna insanlar savaştırılıyor. Petrollerini alıp, ellerine silah veriyorlar. Kim kimi öldürüyor belli değil. Herkes kin ile besleniyor. Bunun bir son bulması lazım.” diye konuştu.

Süreyya Yörük, 10 kilometrelik mesafeyi geçip Midilli’den Türkiye ulaştığını belirterek, “Saat 9’da yola çıktım Eftalyu sahilinden. Saatime bastım, yüzmeye başladım. Bir haftadır hava durumu sakin gözüküyordu ama maalesef dalga vardı. Su yuttum. Sonra deniz sakinledi. Ortalarda sakindi. Rahat yüzmeye başladım. Türkiye’ye yaklaştıkça su soğumaya başladı. O zaman ‘Tamam artık bitecek bu parkur’ dedim. 4 saat 12 dakika. Son saatte de dalga çıktı ama çok önemli değildi.” ifadelerini kullandı.

Yörük’e yolculuğu boyunca doktor ve ailesi eşlik ederken, Sokakağzı’daki varış noktasında arkadaşları tarafından karşılama töreni düzenlendi.