Zeynel Kılıç
18 Eylül 2017 Pazartesi

Zeynel Kılıç

Yazarın Tüm Yazıları

Fatih Sultan Mehmet, Çanakkale ve Kale-i Sultaniye

Çimenlik Kalesi ve Kilitbahir’i İSTANBUL’un savunması ve Pay-i tahtın kalbini korumak için FATİH SULTAN MEHMET tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. İki kalenin adı da “Kale-i Sultaniyye’dir. Muayyen jeo-stratejik esbablarla yapılan bu iki kale, her ne kadar Çanakkale’nin daha öncesine uzanan tarihi olmuş olsa da bugün ki anlamda idrak edebileceğimiz ve adına ÇANAKKALE dediğimiz mekânın temellerini oluşturmaktadır. Çanakkale Boğazından, İSTANBUL’a gelebilecek herhangi bir Büyük Deniz Kuvveti’ni durdurmak ve Karadeniz ile Akdeniz arasındaki uluslararası ticaretin de devamlılığını sağlamak adına Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa edilen bu kaleler içinde yaşadığımız şehrin tarihsel zeminini ve “Türklerin şehri Çanakkale” algısını Şehitlikten sonra, güçlü bir şekilde dünyaya ifade edilebileceğimiz kuvvetli mekânlardır.
Fatih Sultan Mehmet tarafından yapılan Rumeli Hisarı ile Yukarı’da adı geçen iki kalenin yine Sultan tarafından aynı sebeplerle yapıldığına dikkat çekilerek Rumeli Hisarı ve KALE-İ SULTANİYYE’ler arasında kurulacak bir ilişkinin çok kuvvetli açılımları sağlayacağı da göz önünde bulundurulmalıdır.
Çanakkale’de yaşayan insanlarda FATİH SULTAN MEHMET algısının, Çanakkale ile ilişik sosyal bir fenomen olabilecek biçimde zihinlerinde yer edinebilmesi, yaşadıkları şehrin kurucusunun SULTA’NIN bizzat kendisinin olduğu algısının oluşturulabilmesi elzem gözükmektedir. Tüm bunlarla beraber; Çanakkale’de Truva ve Truva fenomeni, kendisini yoğun bir şekilde hissettirmektedir. Öyle yoğun bir sosyal fenomen ki TURVA ve TRUVA kimliği ticari bir meta haline dönüşerek toplumun tüm kılcallarına kadar nüfuz etmiş ve bunun vesilesi ile güçlü bir markalaşmanın ortaya çıkması da sağlanabilmiştir. Burada ki hassasiyet ve var olan realite göz önünde bulundurulduğunda, bir tarafta FATİH SULTAN MEHMET diğer tarafta TRUVA gibi keskin bir ayrımın oluşmamasına dikkat etmek gerekiyor. Şehrin yerel dinamikleri ile akıl yürüttüğümüzde hem Fatih Sultan Mehmet’i ön plana çıkartan hem de Truva hadisesini geri plana atmayacak bir çalışma yapılması lüzumu ortaya çıkmaktadır.

Nasıl Bir Fatih
Öncelikli olarak FATİH SULTAN MEHMET nasıl bir şahsiyetti sorusunun cevaplanması ve Çanakkale yerelinde FATİH SULTAN MEHMET’e dair nasıl bir algının olduğu tespit edilebilmelidir. Çanakkale’deki tüm sosyal kesimlerin temsilcileri ile kendilerinde nasıl bir FATİH SULTAN MEHMET algısının olduğu tespit edilebilmelidir. Çanakkale’de faaliyet gösteren STK’lara akademik ve ilmi bir anket yapılarak, FATİH SULTAN MEHMET ile ilgili anketi doldurmaları sağlanabilir. Bu anketler ve halkla da yapılan çeşitli görüşmeler sonucunda Çanakkale’deki FATİH SULTAN MEHMET’e dair veriler toplanarak, uzman istatiskçiler eli ile grafiğe dökülmesinin sağlaması bizlere nasıl bir Fatih Sultan Mehmet portresi çizebileceğimizle ilgili bir veri sunacaktır. Var olan kitlenin düşünsel düzeyi ve sunacağımız rol model ile ilgili ne hissettikleri, yapılacak çalışma öncesi nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair bizlere kuvvetli somut dönütlere sahip kılacaktır.
Fatih Sultan Mehmet vesilesi ile güçlü bir Çanakkale kimlik aidiyeti oluşurken, Çanakkale’nin vizyonuna yeni açılımlar getirilebilecektir.

Paylaş:
Bir Garip Su Hikayesi

İbrahim Kıroğlu

Bir Garip Su Hikayesi

Çanakkale’de bir garip su hikayesi. Lapseki’de yaşandığı iddia edilen olay şöyle gelişir. Milliyet Gazetesi’nden haber araştırma müdürü Pınar Aktaş, bayram

Köprü Yapılmasına Ne Gerek Var

İbrahim Kıroğlu

Köprü Yapılmasına Ne Gerek Var

Çanakkale’ye köprü yapılmasın diyenler var bu ülkede. Çanakkale’ye köprü yapılmasına ne gerek var, diyenler var. Çanakkale’de köprü yapılacak kadar yoğunluk

Nasıl Bir Tahlil Yöntemi

Zeynel Kılıç

Nasıl Bir Tahlil Yöntemi

İnsanı ilgilendiren hiçbir olay, olgu, durum ve bunun gibi süreçlerden sonra ortaya çıkabilen her türlü tüzel kişilik ve kurum, insanın