Biga Kemer’de bulunan Parion Antik Kenti'nde kazı çalışmaları sırasında bulunan ve iki sevgiliye ait olduğu düşünülen mezar arkeopark haline getirildi. 1500 yıllık olduğu tahmin edilen mezar "bitmeyen bir aşkın öyküsü" olarak
Biga Kemer’de bulunan Parion Antik Kenti’nde kazı çalışmaları sırasında bulunan ve iki sevgiliye ait olduğu düşünülen mezar arkeopark haline getirildi.
1500 yıllık olduğu tahmin edilen mezar “bitmeyen bir aşkın öyküsü” olarak koruma altına alındı.
Parion Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Keleş, 2011 yılında bulunan mezarda birbirlerine sarılmış halde bulunan iskeletlerin 1500 yıl öncesine ait olduğunu tarihlendirdiklerini söyledi.
Prof. Dr. Vedat Keleş, gazetecilere yaptığı açıklamada, İÇDAŞ termik santralinin daha yapım aşamasında bu bölgede arkeolojik bir kalıntı olup olmadığını araştırmak için 2010 yılından beri bine yakın sondaj çalışması yaptıklarını söyleyerek 2011 yılında kazılara başladıklarını söyledi. 2011 yılında Geç Bizans şapelini ortaya çıkardıklarını, şapelin bulunduğu alanda ortaya çıkarılan iki mezarın söz konusu yapıyı önemli kıldığını dile getiren Keleş, mezarlardan birinin, tam göğüs hizasında bir haç bulunan tek birey mezarı olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Vedat Keleş, “Sevgililer Şapeli” adını verdikleri alanın hem Çanakkale’ye hem de Türkiye’nin tarihi ve kültürel envanterine kazandırıldığını ifade etti.
Dünyada çok fazla örneği bulunmayan birbirine sarılmış kadın ve erkek mezarlarının, Anadolu’da bulunan tek mezar olduğunu söyledi.
İtalya ve Ukrayna’da daha önce bu tarz mezarların bulunduğunu, dünyada üçüncü örneğin Çanakkale’de kendileri tarafından ortaya çıkarıldığını anlatan Vedat Keleş, ” İÇDAŞ Genel Müdürü Bülend Engin’e kültürel varlıkların korunmasına ve bunların gelecek kuşaklara aktarılması konusunda gösterdiği duyarlılık için kendim ve ekibim adına teşekkür ediyorum.” dedi.
Prof. Dr. Vedat Keleş, Parion Antik Kenti bölgesinin önümüzdeki yıllarda çevre düzenlemeleri ile Çanakkale’de ki en önemli destinasyon merkezlerinden biri olacağına inandığını söyledi.
2018 yılında kurulan ve faaliyetlerine devam eden Çanakkale Savaşları Enstitüsü literatüre yeni bir kitap daha
Piyanist ve besteci Fazıl Say, Çanakkale'deki altın ve gümüş madeni arama çalışmalarına tepki için sürdürülen "Su ve Vicdan Nöbeti" kapsamında